17 Ocak 2012 Salı

Kosova'nın bölgesel entegrasyonu


Kosova'nın bölgesel entegrasyonuPDFYazdıre-Posta
Cumartesi, 07 Mart 2009 14:25
Amerika liderliğinde NATO’nun Sırplara karşı savaş başlamasıyla Priştin ile Tirana’nın ekonomik ilişkilerinin en somut süreçlerinden biri olmuştur. Bu da en yakın zamanda bir ekonomik entegrasyonun oluşacağı işareti verilmiş oldu. Fakat asıl mesele Kosova halkının ve özellikle Arnavutların “bu entegrasyon”dan anladıkları nedir. Komşuları tarafından tecrit edilen bir durumdayken entegrasyon nosyonuna yükledikleri anlam çok önemli.


Zor ekonomik şartlarda var olma mücadelesi veren bir yaşında olan bir ülkenin siyasetini anlamak kolay olmasa gerek. Devleti yönetme geleneğe sahip olmadığı için diğer ülkeler ona ne kadar yardımcı olabilecek. 9 yıla yakın BM yönetimi altında iken, yöneten Kosovalılar mıydı sorusu hep soruluyor. Cevabı kolay aslında: hayır Kosovalılar yönetmiyordu, çünkü onlar (BM, ABD, AB…) bir deney olarak kullandıkları ülkeyi, yönetimini onlara verecekleri değildir. Aynı zamanda komşu ülkelerinden uygulanan ambargoyu da kaldırabilmiş değillerdi. Sırp, Makedonya, Karadağ… malları Kosova’ya kolay girmiyor. Kosova’nın tek bir komşusu ambargo koymamış. Oda kardeş Arnavut ülkesidir. Priştina’nın Tirana ile ticari anlamda her hamlesi komşuları tarafından “işte Etnik Arnavutluk kuruluyor” suçlamalarıyla karşı karşıya kaldılar.
Gazetenin geçen sayısında Tiran yönetiminin Priştina yönetimine Arnavutluk’un Lezhe kentinin “Shengjin Limanı”nı kullanma için verdiğini duyurmuştuk. Ayrıca önümüzdeki haziran ayında Priştina’yı Tiran ve oradan da Durres limanına bağlanan yol açılacaktır. Bu yol hem Arnavutlar için hem Kosova hem de bölge için büyük öneme sahiptir. Bunun önemini de komşuları tarafından günlük siyasi söylemlere indirgemek özellikle Kosova halkına yapılacak çok büyük saygısızlık olacaktır.
Var olma mücadelesi veren bir halk, karnını doyurmak için hareket etmeye başlayınca, bir asırdır sömürmüş olan diğer iki halklarda da ayağa kalkar ve işte bak bunlar harekete geçtiler, birleşiyorlar, bölgenin en büyük terör ağını oluşturuyorlar… vs. aslı olmayan söylemlerle aç bırakmalarını çalışıyorlar. Peki bu iki halkın vicdani rahat mı acaba? 80’li yılların ortasına kadar Arnavut komünist lideri olan Enver Hoca hibe olarak ekmek için buğday veriyordu. Ama halkımız hiçbir zaman vermeyelim demedi. Hatta bu halklara daha da verelim aç kalmasınlar, insanlık adına yardım olalım “biz tokken komşumuz aç bırakmayız” anlayışı hâkimdi. Ama bu komşular şimdiki Kosova Arnavutları ve diğer halkları için böyle düşünmediğini belirtiyor gibiler.
Kosova’nın entegrasyonunu sağlamak komşu ülkelerinin yardımları gerek. Hiçbir komşu ülke yapmıyorken, kardeşleri olan Tiran yönetimi yapınca kıyametlerin kopmaması gerek. Balkan halklarını hepsinde atasözü olan “bugün bana yarın sana” olursa, Arnavutlar bugün onların yaptıklarını hayatta yapmaz. Bu konuda tarih tecrübelerle doludur.
Bölge halkları güçlü bir Arnavut yönetimden korkmamaları gerek. Arnavutlar terör estirici bir halk olmamıştır hiç tarihte, olamaz da.
Kosova-Arnavutluk birliği gerçekleşse de, bölgeye istikrar getirmez. Bölgede istikrarın sağlanması için Arnavutların güçlü olmasına bağlı olduğu da tarih şahitlik etmiştir.
Bunun için Kosova’ya uygulanan ambargoların kaldırılmasını gerçekleştirebilen bir tek ülke vardır oda Arnavutluk’tur. Arnavutluk’un bunu yapması en doğal hakkıdır. Çünkü onlar kardeşlerimizdir.
Önce Arnavutluk ile entegrasyonunu sağlamaya başlayan Kosova, 4-5 sene içerisinde bölgede söz sahibi olmaya başlamasıyla da gelişerek, bölge, AB ve NATO entegrasyonunu da gerçekleştirecektir. Bundan da kimsenin korkmaması gerek. Kosova’nın bugün Arnavutluk ile, yarın komşuyla entegrasyon, sonra bölgesel daha sonra da dünya ile entegrasyon anlayışı faydalı olacağıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder